31 Ekim 2009 Cumartesi

Saddam vs. Çük



30 Ekim 2009 Cuma

42sn

Last Day Dream [HD] from Chris Milk on Vimeo.

"Last Day Dream"
a man watches his life pass before him

Produced for the 42 Second Dream Film Festival
Beijing China 2009
www.42x42.com

Written and Directed by Chris Milk

Shot entirely on Lensbaby Lenses and Canon 5D Mark II SLR Camera


29 Ekim 2009 Perşembe

kurtlar vadisi pussy


kulaklarinizin pasi silinsin


26 Ekim 2009 Pazartesi

Yuksek Yuksek tepelerde trip yaşayanlar


Yuksek "Tonight"

YUKSEK | MySpace Video

25 Ekim 2009 Pazar

devolution baby


24 Ekim 2009 Cumartesi

izzeeet


şok şok şok
izzet yıldızhan tarz değiştirdi

22 Ekim 2009 Perşembe

Büzik









Alphawezen - Speed of light

Little Bastards



Şeytanınız bol olsun gençler



Evimin Kadını



Balyangoz



Obey&Fuck



Error in life



21 Ekim 2009 Çarşamba

I’m erasing you



















 hyperrealistic paint by Linnea Strid

Yellow Cake




Uzun ama güzel animasyone

The Forest


The Forest from David Scharf on Vimeo.

sheqill

Etiketler:


20 Ekim 2009 Salı

Teşekkürler Migros


Bukowski


 "Adımı kablosuz ağlara vermişler mnaki."

censor


vicivokke


18 Ekim 2009 Pazar

mr wobble's nightmare


central park

Etiketler:


cuneyt arkin hayvani


17 Ekim 2009 Cumartesi

Wrong



Ceyzız


 "Bizim zamanımızda yoktu böyle şeyler"

 with ninja-messiah throwing nails death killer-cross pump action over-under shotgun

                                                                         son of god, king of the jews

Cartoon


Naber la Endi



Sakinlik


16 Ekim 2009 Cuma

günün şarkısı

Etiketler: ,


namaz


14 Ekim 2009 Çarşamba

colin's bear animation

az sonra dunyanin en kotu animasyonunu ve ayni zamanda en sacma animasyonunu izliceksiniz :


cocugun animasyon dersi final odeviymis soylenilen herseyi yaparak bu vidyoyu yapmis sonuna da hocasina thanks for nothing diye not dusmus ve dersi a ile gecmis :)

Etiketler:


13 Ekim 2009 Salı

postmodern ev kızı


SIDIKA

12 Ekim 2009 Pazartesi

Nina Simone

Kendisi için;
Gerçek adı; Eunice Kathleen Waymon, (1933-2003), ABD'li şarkıcı, şarkı sözü yazarı, piyanist, insan hakları savunucusu, diyor wikipedia

Hem sesi hem de piyanosuyla coşku, hüzün, başkaldırış, acı ve tutkunun kaynağı olmuş "müzisyen" kadın, diyor ekşi sözlük..

Nina Simone'dan geliyor;
Don't let me be misunderstood (kill bill den hatırlayın)



10 Ekim 2009 Cumartesi

Çok afedersiniz ama



ben bu reklamı beğendim. çok.

Etiketler:


7 Ekim 2009 Çarşamba

tyranasourus rocks!

bi tisortte gordum komigime gitti

Küçük Hayatımdan Bir Kesit (Gerçek Kesit ve Bıyıklı Amca)

yazının başlıkla hiç ilgisi yok. işte insanın blogu olmasının belkide en güzel tarafı rahatlıkla saçmalayabilmesi. bu benim mahalledeki berberimi yazmışımdır belki daha önce hatırlamıyorum, ama kendisi iflas etsin diye dualar ediyorum şimdi. çünkü adam kötü bir berber. kötü bir berber olmasının yanı sıra pis bir berber. dükkanı falan değil kendi pis. ulan sene oldu 2009 adamın hala ağzı, kıçı başı kokuyor. piwww.

insan bir utanır eder, ama nerde bizim ayıda öyle bir dünya görüşü. bu berber lavuğuna inat 2 karar aldım. birincisi 5 6 ay kadar saçlarımı hiç kestirmeyeceğim. evet evet düzelltirmeyeceğimde. ayrıca birde berberin kokusundan bağımsız rejim yapma kararı aldım. 2 ay süresince alkol dahi tüketmeyeceğim. hah belki sadece kaliteli alkol olur ama rakı balık falan olmaz onuda belirtiyim.

neyse birde herkeste bir grip salgını var dikkat etmek lazım sanırım. ayrıca çok kısa ımf eylemlerine değinmek istiyorum.

tamam belki arada biraz suçu olmayan esnafın dükkanına zararlar geldi. ve fakat bu şerefsiz ötesi göt oğlanı, katil türk polisini böyle zor durumda görmek beni çok memnun etti. ellerine sağlık. her fırsatta halka zulm eden bu ibneler umarım daha beter günleri sıklıkla yaşarlar.

5 Ekim 2009 Pazartesi

karamurat


kamon beybi turkusu

Etiketler:


4 Ekim 2009 Pazar

bayanlara

Harika bir oyuncak buldum.

Buna tıklıyoruruz, buna
Sonra ordaki gerçek kıyafetlerden kendimize kombinasyonlar oluşturuyoruz. Tamam?
Ayrıca da mağaza bölümüne gidip, dresses ve skirts bölümüne uğramadan dönmüyoruz.

bb

mereba,
ben çok sıkılıyorum.
baybay.

kk

mereba,
smashing pumpkinsin sesinde beni çokk gıcık eden bişey var.
teşekkürler.
hoşçakalın.

ll

mereba,
az önce fasülye kırarken radiohead dinleyerek entelektüelite seviyemdeki ani dalgalanmaların bir yenisini yaşamış oldum.
iygünner.

Ben Tahrik Oldum


Sevgili Ericler, bu sabah itibari ile nurlaya söz verdim. yazık kız samsunda, birde ben üzmeyim dedim. artık her gün , kah ağlatan, kah güldüren, güldürerken düşündüren ,10 levent kırca gücünde yazılarımla burdayım. bu arada cidden levent kırca diye bir insan hala komiklik yapıyor televizyonlarda. tamam ben 5 yaşındayken komiktin ve ben 25 oldum, sen artık rezilsin sadece. zaten andrapoz'a girmiş her erkek rezil değil mi? fikret hakan ne saçmalamış televizyonda. neyse şimdi ben artık konuya girmek istiyorum. ben önce aşık oldum, sonra tahrik olduk. hemen kısaca özetliyim.


sabah uyandım, duşumu aldım. çok temiz bir insanımdır en az ayda 3 tek duş alırım. eğer çok özel bir durum olursa duş sayımın 5 olduğu aylar bile hayatımda mevcuttur. işte gene böyle bir gün. duşumu aldım, taşlamaları özel kotumu ve eminönünden aldığım büyük tokalı kemerimi taktım. üzerimde ise dizel yazan bir gömlek ile sokağa attım kendimi. sanki arabayım ben, üzerimde niçin dizel yazıyor anlamıyorum. evimin ordaki durağa gidip, ilk taksim arabasına bindim. pazar sabahı saat 10 da taksimde olmak isteyen 40 genç daha otobüste idik. hedefimiz belli, namuslu, temiz birer aile kızı bulmak. neyse efendim taksime geldik. biraz kuşlara yem verdim, sonra gittim bir gazete bayisinden posta gazetesi aldım. gerçi günlük takip ettiğim tek gazete bulvardır, fakat ne kadar kültürlü olduğumu herkese göstermek için posta aldım ogün. hemen ilk girişteki amerikan kahvecisine oturdum. adını söylemekte zorlansamda bir kahve alıp en öndeki masalardan birisine kuruldum. bütün insanlara ne kadar kültürlü bir posta okuyucusu olduğumu göstermek istiyordum. bir kaç kez yüksek sesle haberlere tepkimi ortaya koydum. bir iki kız gülüştü. ne de olsa bütün kızlar kültürlü erkekleri severdi. Bende kültür abidesi olduğum için seviyorlardı. Gazeteyi okuduktan sonra bari bir sinemaya gideyim dedim. tabi eski alışkanlık rüya sinemasına doğru yürümeye başladım. köşedeki teyzeden gene selpağımı aldım. ve fakat ne göreyim, rüya sineması o şahase filmlerim yuvası artık değişmiş. "11'e 1o kala" diye bir filme girdim. salon tenha idi. içeridekiler bana ters ters baktılar. sanırım elimdeki posta gazetesini görünce, salonda benim gibi bir entellektüelin varlığı hepsini germişti. kafede 2 gez baştan sona okumama rağmen, biraz daha çaka satabilmek için bir kez daha üzerinden geçtim ışıklar sönene kadar.


filmin konusu oldukça saçmaydı. yaşlı bir adam evini çöp ev yapmış birde marifet gibi sanuvuyor kendisini. aklıma bizim deli nurten geldi. onunda evi böyledide , belediye ekipleri boşaltmıştı. gerçi onun birde 10 tane kedisi vardı. film gerçekten manasızdı. adam salak, kendisine yeni daire vermek istiyorlar, ama bir türlü kabul etmiyor. halbuki bizim semtte herkes , mütahitlere kat karşılığı vermişte bahçeli evlerini. kötü mü olmuştu. tam bir şehirli modern insan olmuştuk hepimiz. sinemadan çıktım, aşağı yukarı 2 3 kez gezdim istiklal caddesini. bir çılgınlık yapıp taksim gezi parkına girdim sonra. parkın ortasında bir heykel dikkatimi çekti.


çıplak kadın heykeli. yıllardır hem bulvar gazetesinde, hem de rüya sinemasında gördüğüm kadın vücuduna bu kadar yakındım ilk kez. gerçi bizim tekstilci ramazan abinin mankenlerinide bir keresinde çıplak görmüştüm ama dükkanın önünde 15 dakikadan fazla durunca, elinde sopa kovalamıştı ramazan abi beni. neyse efendim lafı fazla uzatmıyım, hemen yanına gittim. gerçekten de hem kadın hep çıplaktı. biraz konuştuk sohbet ettik. gel dedim evlenelim bırak bu işleri. yok olmaz dedi, benim yerim burası dedi. çok sinirlendim. tam kendime göre bir dişi bulmuştum ama o beni istemiyordu. halbuki yollu olduğu her halinden belliydi. yoksa çırılçıplak dururmuydu bir parkın ortasında. inka edemeyince gözüm döndü. cebimden kolanyamı çıkardım döktüm üzerine, çakmakla tutuşturdum. benim olmayan bu kadın başkasınında olmamalıydı. onu yaktım. içimdeki aşka rağmen onu yaktım.


eve geldiğimde, duygu karmaşası içindeydim. hemen odama koştum. onun o güzel bedenini düşünüp, kendime dokundum. evet belki onu yakmıştım, ama onu sevdiğim içim, kimseyle paylaşmamak için. yoksa hayır ben sanat düşmanı değilim. ruhum karma karışık, umarım onu unuturum. hem ben zaten bulvar gazetesi baş yazarı, keriman mutlu'ya aşığım.

3 Ekim 2009 Cumartesi

orumcek ajdar


ben geldim. kovuldum ben. hadi öpüyom sizi. görüşelim gene.

1 Ekim 2009 Perşembe

Melis

Arkadaşlar,
Hepinize buradan müjdeli haberi vermek istiyorum.
Bakkal Serkan'ın karısından sonra 2 yaşındaki kızı Melis de cama çıkıp "Serkaaan" diye bağırmaya başladı. Bugün şahit oldum bu olaya, gülmekten camdan düşüyodum az daha :) Vatana millete hayırlı olsun..
Öptüm.

This page is powered by Blogger. Isn't yours?

Kaydol: Kayıtlar [Atom]